top of page

Türkiye’deki Sulak Alanlar ve Kuruyan Göller: Akşehir Gölü

Dünyada son yıllarda barizce kendini belli eden küresel ısınma, devletlerin yanlış politikalarıyla da birleşince Dünya’da ve Türkiye’de sulak alanların yıllar içinde küçülmesine hatta yok olmasına sebep olmuştur. Türkiye’de de son 60 yılda 70’e yakın göl kurudu. Sulak alanların kuruması nedeniyle 2020 yılı itibariyle 171 ülkenin de taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi (1971) 1994 yılında Türkiye’de de yürürlüğe girmiştir. Ramsar Sözleşmesi özellikle su kuşlarının yaşam alanlarının uluslararası öneme sahip olduğu yerleri kapsıyor. Ülkemiz dünyadaki önemli kuş göç yollarından ikisine sahiptir. Bu yüzden sözleşmenin uygulanması son derece mühimdir.

Bu serimizde gerek küresel ısınmayla gerek de tarımsal faaliyetlerin etkileriyle ve hatta bilinçli yapılan kurutma faaliyetleriyle kuruyan sulak alanlarımıza, özellikle de göllerimize değineceğiz. Bazıları yerel halkın içme suyu, bazıları ise yerel ve göçmen kuşlar için hayati olan bu göllerin son yıllarda hızla kurumaya başlamasının nedenlerini ve sonuçlarını beraber anlayacağız. İşte serimizin ilk gölüyle hafif bir başlangıç:

Akşehir Gölü

Akşehir Gölü, Konya ile Afyon arasında bulunan bir göldür. Kapalı havzalıdır ve göl suyu tuzludur. Akşehir gölü sığ göllerden birisidir ve bu nedenle su seviyesindeki küçük değişiklikler büyük etkilere sebep olabilmektedir. Yağmur sularından, kar yağışlarından ve Sultan Dağı’ndaki kaynaklardan su elde etmektedir. Suyun boşalımı ise buharlaşmadan ve sulama için alınan sulardan oluşmaktadır. Bölgede önemli bir ekonomik kaynak olan Napolyon Kirazı tarımsal sulama için göl suyunun kullanılmasının nedenlerinden biridir. 1992’den beri Akşehir Gölü ve çevresi 1. Derecede Doğal Sit alanı ilan edilmiş ve sonuç vermeyen bir koruma altına alınmıştır.

Palearktik kuşların Afrika ile Kuzey Avrupa arasındaki göç yollarının üzerinde bulunmasıyla Akşehir gölü hem göçmen kuşlar için hem de yerel kuşlar için uygun bir beslenme ve barınma noktasıydı. Ne yazık ki göl 2008 yılında tamamen kurudu. Sonraki yıllarda yağışların artmasıyla kısmen canlansa da asla eskisi gibi olamadı. 1995 ile 2018 yılları arasında göldeki su miktarı yaklaşık %69 oranında azalmıştır. Ayrıca gölün 36 yıldaki değişimi de aşağıdaki görselde açıkça gözükmektedir. Akşehir kapalı havzaya sahip bir göl olarak suyunu çoğunlukla buharlaşma ile atıyordu. Araştırmalarda belirlenenlere göre buharlaşmadaki artış ve yağışların azalması gölün kurumasının ana sebepleridir.

Akşehir Gölü’nün 1984 ile 2020 yıllarında çekilmiş iki farklı uydu görüntüsü

Akşehir Gölü’nün kurumasının ana sebeplerinde yağışların azalması ve buharlaşmanın artması yer alıyor fakat kurumanın yegane sebepleri bunlar değil. Bölgedeki sulama faaliyetleri ve yörede kuyuların açılması da göldeki su birikimini etkileyen durumlardır.

Aşşağıda içlerinde Akşehir Gölü’nün de olduğu bazı göllerin kurumasıyla ilgili TRT tarafından çekilmiş kısa bir video bulunmaktadır.


Akşehir Gölü yerini çorak topraklara bırakınca göl çevresindeki ekolojik sistemin bu durumdan etkilenmemesi imkansızdır. Videoda görülebilen onca çorak arazinin Türkiye gibi 4 mevsimiyle tanınan bir ülkede görülmesi son derece üzücü. Artık gölden faydalanan halk ve diğer canlılar su ihtiyaçları nedeniyle zor zamanlar geçirecek. Bundan sonra göçmen kuşlar Akşehir Gölü’ne eskisi gibi gelemeyecek.

Bütün bunların sebebi küresel ısınma diyerek geçemeyiz, onu da oluşturan sebeplere dikkatimizi çevirmeliyiz. Dünyanın bir bütün olduğu farkındalığıyla yaşamalıyız. Her olay birbiriyle o kadar bağlantılı ki bazılarımız göllerimizin kurumasında kendi etkilerinin olmadığını düşünebilir. Buna karşın, insanlık olarak her gün, bu kuraklığın ana sebebi olan küresel ısınmayı etkileyen, birçok karar alıyoruz. Her olay birbirini tetikliyor ve olaylar arasında birçoğumuz sadece kendi kararlarımızı kontrol edebiliriz. Göllerimizin ve akarsularımızın eskisi gibi hayat dolu olması ve topraklarımıza yaşam katması ancak her gün yaptığımız bazı yanlış alışkanlıklarımızı değiştirmemiz ile gerçekleşebilir. Bu değişimin bir parçası olmak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim elimizde.

Yazar: Zeynep Fesiha Yavuz

Editör: Cengizhan Öztürk

Referanslar

60 yılda 70’e yakın göl kurudu. TRT Haber. (2020, October 5). https://www.trthaber.com/haber/turkiye/60-yilda-70e-yakin-gol-kurudu-520865.html.

Demir, M., Demircioğlu Yıldız, N., Yılmaz, M. A., Yılmaz, H., Yılmaz, S., & Özer, S. (2011). Sulak AlanlarınSürdürülebilirliği İçin Ekosisteme Bütüncül Yaklaşım: Erzurum Örneği. Researchgate. https://www.researchgate.net/profile/Metin-Demir/publication/331803156_Sulak_AlanlarinSurdurulebilirligi_Icin_Ekosisteme_Butuncul_Yaklasim_Erzurum_Ornegi/links/5c8cef0c299bf14e7e7f6035/Sulak-AlanlarinSuerdueruelebilirligi-Icin-Ekosisteme-Buetuencuel-Yaklasim-Erzurum-Oernegi.pdf.

Dönmez, S. (2018). Akşehir Gölü su seviyesinin çekilmesinin meteorolojik ve uydu verileri ile incelenmesi. Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 33(1). https://doi.org/10.17341/gazimmfd.406790

Gölleri vuran kuraklık uydu fotoğraflarıyla belgelendi: Kuruma noktasındalar! Sözcü Gazetesi. (2021, April 26). https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/golleri-vuran-kuraklik-36-yillik-uydu-fotograflariyla-belgelendi-kuruma-noktasindalar/.

Mutlu, A. Z., Kazancı, B., Özçetin, A. Y., & Sarıyılmaz, F. B. (2020). Akşehir gölü zamansal değişiminin bant oranlama yöntemleri ile belirlenmesi. Türkiye Uzaktan Algılama Dergisi. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/984053.

bottom of page