Massachusetts Kıyıları’ndan denize bırakılan robotlar, bilim insanlarının Gulf Stream’in daha sıcak suları ile kıta sahanlığındaki soğuk suyun yer değiştirmesi olayını anlamasına yardımcı oldu. Kıta sahanlığı suyunun sirkülasyonu, biyojeokimyası ve balıkçılık üzerine önemli etkileri olan bu olay tropik bölgelerden gelen açıklardaki suların Arktika’dan gelen Orta Atlantik Körfez sahanlığı suyu ile karşılaşmasıyla oluşuyor.
Uydu görntüsünde Gulf Stream’in daha sıcak olan suları kırmızı ve tonlarıya görülüyor. İllüstrasyon:Jack Cook
2006 yılında uydu fotoğraflarını inceleyen bilim insanları Gulf Stream’in ana halkasından kopan bir miktar suyun yüzlerce mili kapsayan bir mesafeyi katederek kıta sahanlığına girdiğini farkettiler. Woods Hole Deniz Bilimleri Enstitüsü(WHOI)’nde çalışan ve bu konuda Geophysical Research Letters isimli dergideki makalenin baş yazarı Weifeng Zhang bu durumun bir çok insanı şaşırttığını, çünkü normalde çok daha sıcak ve dolayısıyla daha az yoğun olan Gulf Stream suyunun çok daha soğuk olan kıta sahanlığı suyu ile direkt etkileşime girmesinin beklenmediğini söyledi. Ve bu olayın altında daha bir çok karışma olayının olması gerektiğini, fakat daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu ekledi.
Bilim insanları şimdiye kadar bu olay üzerine çalışamamıştı çünkü uydular yalnızca okyanus yüzeyini tarayabiliyor ve okyanusun derinliklerinde gerçekleşen bu giriş olayı ile ilgili veri sağlayamıyordu. Fakat, 2014 nisanında Ulusal Bilim Kurumu(NSF) tarafından desteklenen Okyanus Gözlemi İnsiyatifi(OOI)’nin attığı adımlar, özellik de “glider” adı verilen insansız araçlar sayesinde bu olayın gerçekleştiği bölgeden veriler alınmaya başlandı. Cod Burnu’nun güneyine doğru olan bir rotadan nisan-haziran 2014 arasında alınan ve OOI websitesinden erişilebilen verileri kullanan Zhang ve ekibi, tabakalaşmış sulara ait karmaşık profili ortaya çıkardı.
Kıta sahanlığının sınırı besin tuzlarınca zengin, yoğun suların yükseldiği önemli bir yer. Bu yükselme besin zincirinin temeli olan fitoplanktonların gelişimi için çok önemli. Araştırmanın yazarlarından Glen Gawarkiewicz bu suyun normalde soğuk ve daha az tuzlu olan kıta sahanlığı suyu ile daha sıcak olan Gulf Stream suyu arasında kaldığını; bu bölgede zaman zaman olan değişimlerin balıkçılık faaliyetleri üzerindeki etkilerini anlamanın önem taşıdığını söyledi.
Uydu fotoğrafları 2007 ile 2014 arasında kış ve ilkbaharlarda beş kez bu tarz girişin olduğunu ortaya koyuyor. Zhang ve Gawarkiewicz bu olayları “Pinokyo’nun Burnu Girişleri” olarak adlandırdı, çünkü sıcak sular sahanlığa giriyor ve Gulf Stream’in kuzeydoğuya olan akıntısının tersi yönde kilometrelerce “uzuyor”. Yayınlanan son araştırmaya kadar bu olay, sıcak suların kıta sahanlığı sınırı boyunca güneybatıya doğru akan sahanlık kırığı jeti isimli akıntı tarafından “süpürülmesi” ile açıklanıyordu. Zhang bu yanılgıyı “pinokyonun yalanı” olarak adlandırıyor. Eğer bu giriş sahanlık kırığı jeti nedeniyle olsaydı bu giriş çok daha ince ve yüzeysel olurdu diye ekliyor. Fakat Okyanus Gözlem İnsiyatifi’nin araçları bu girişin neredeyse yüz metre derinlikten başlayıp yüzeye kadar genişlediğini gösteriyor.
Okyanusun derinliklerinde dönen sıcak su çekirdekleri oluşuyor ve zamanla Gulf Stream’den koparak kuzeybatıdaki, daha olan sığ kıtasal yamaca doğru ilerliyor. Bu halkaların dıştaki kısımları bu yamaca daha önce çarpıyor ve yükselen deniz tabanı tarafından sıkıştırılıyor. Sahanlığa varan sıcak su sahanlık sınırını izleyerek güneybatı yönünde ilerliyor ve burun şeklini oluşturuyor. Sonrasında bu büyük ilerleme duruyor ve “burnun” kuzeyinde yer alan daha ince akıntılar sahanlığın üzerinde biraz daha ilerliyor.
Araçlardan elde edilen veri ayrıca bilim insanlarının bu özel noktada farklı su kütlelerinin yoğunluklarının nasıl farklılaştığı ve nelere yol açtığı konusunu anlamalarını sağlıyor. Normal şartlarda bu bölgedeki yoğunluk daha çok tuzluluğa bağlıdır: açık denizdeki sudan daha az tuzlu olan kıta sahanlığı suyu daha az yoğundur ve yukarı çıkmaya meyillidir. Fakat, Pinokyo’nun Burnu olayı yaşandığında kıta sahanlığı suyu, bölgeye gelen yaklaşık 3-4 derece daha sıcak olan açık deniz suyuna göre daha yoğun hale gelir ve dibe batma eğilimi gösterir. Zhang durumu Gulf Stream suyu çok daha sıcak olduğu için, daha tuzlu da olsa yukarıda olma eğilimi gösterir; bu durumda yoğunluk kontrolü tuzluluktan sıcaklığa geçmiştir şeklinde özetliyor.
Sıcaklık, yoğunluk ve sirkülasyondaki bu değişimler bölgedeki balıkçılık faaliyetlerini önemli ölçüde etkiler. Bilim insanları Pinokyo’nun Burnu Olayı’nın yavru ve genç balıkların taşınmasında önemli bir etkisi olabileceğini düşünüyor. Örneğin, genç Amerikan yılan balığı bireyleri tropiklerde yumurtadan çıktıktan sonra yaşamlarının ilk yılında, hayatta kalabilmek ve cinsel olgunluğa erişebilmek için Kuzey Amerika’daki haliçlere doğru yolculuğa çıkar. Gulf Stream akıntısından kopup doğrudan kıta sahanlığına doğru giden bir akıntı onlara büyük kolaylık sağlıyor ve hayatta kalma oranlarını yükseltiyor olabilir. Fakat, Gulf Stream’in besin tuzlarınca fakir suları, besince zengin soğuk kıta sahanlığı sularının yükselmesini engelleyerek birincil üretimi ve buna bağlı diğer türlerin gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Gawarkiewicz bu konudaki heyecanını “Yeni araçların sadece bir kaç aylık çalışması kıta sahanlığı sınırındaki olayları aydınlatmamızı sağladı; bu durum sahanlıkta bulunan ekosistem hakkında ne kadar da çok öğrenmemiz gereken şey olduğunu gösteriyor.” cümleleriyle dile getirdi.
Massachusetts Bölgesi Vekili William Keating Woods Hole Enstitüsü’nde yapılan çalışmadan dolayı gurur duyduğunu söyledi. Ve bu keşfin okyanus gözlemlerinin devam etmesi ve sıklaştırılması gerektiğini bir kez daha gösterdiğini ekledi. Deniz ve okyanus ekosistemlerinin durumu ve sağlığı bizleri doğrudan etkiliyor; onları keşfetmek ve izlemek bu yüzden çok önemli.
Çeviren: Batuhan Çağrı YAPAN
Kaynak:SCIENCEDAILY
Comments