Bombus impatiens
Birleşik Devletler’de bulunan yabani arı popülasyonları, doğa tahribatları ve yoğun tarım aktiviteleri yüzünden giderek azalmakta.
Çoğu araştırma evcilleştirilmiş bal arılarının tozlaşma ve popülasyon modelleri üzerine yoğunlaşmış durumda ama yabani arılar da bitki tozlaşması üzerinde çok büyük bir role sahip. Proceedings of the National Academy of Sciences’dan 21 Aralık tarihinde yayınlanan bir rapora göre tarım arazilerinin çevresinde yaşayan yabani arı popülasyonlarındaki düşüş ekin tozlaşmasının azalmasına ve çiftçiler için daha fazla maliyete neden olabilir.
Burlington’da bulunan Vermont Üniversitesi’nde görev alan ekolog Taylor Ricketts ve çalışma arkadaşları arazi kullanım veri tabanını ve arı uzmanlarında edindiği veri girişinden faydalanarak, Birleşik Devletler’de 2008 ile 2013 yılları arasında yabani arıların az veya çok bulunduğu bölgeleri gösteren bir harita oluşturdu. Ricketts ve çalışma arkadaşları bu araştırma sonuncunda Birleşik Devletler’de yabani arı popülasyonlarının yüzde 23 azaldığını ortaya koydu. En az yabani arı kolonilerine sahip olan bölgeler en fazla tarım aktivitesinin görüldüğü yerler olarak belirlendi. Örneğin; Midwest’s Corn Belt ve California’s Central Valley.
Üstelik Birleşik Devletler’in ekinlerinin yüzde 39’unu oluşturan meyveler ve fındıkların tozlaşması büyük bir oranla tozlaştırıcı böceklere bağlı. Ricketts’a göre yabani arıların yokluğunda çiftçiler evcilleştirilmiş bal arılarına başvurmak zorunda kalacak ve daha az ürün elde edebilecekler.Bu da çiftçiler için daha fazla maliyet demek.
Tarım arazileri etrafında yabani arıların yaşayabileceği habitatlar oluşturmak yabani arı popülasyonları korumak ve ekin tozlaşmasını sağlamak için bir çözüm olabilir.
ARI HARİTASI
Yabani arı sayıları Birleşik Devlet’lerde 2008 ile 2013 yılları arasında farklılık gösteriyor. Açık renkli bölgeler; tarım aktivitesinin çok olduğu bölgeleri ve yabani arı sayısının az olduğu bölgeleri gösterirken; koyu renkli bölgeler de yabani arı populasyonlarının çok olduğu bölgeleri göstermektedir.
Çeviren: Begüm Ece Tohumcu
Kaynak:SCIENCENEWS
Commenti