Eko-terörizm son 15 yıla yakın bir süredir çok kullanılan bir kavram haline geldi. Hakkında kitaplar yayımlandı, filmler çekildi, konuşmalar ve seminerler yapıldı. Peki hakikaten nedir eko-terörizm dediğimiz şey? Eko-terörizm çevreci güdü ile gerçekleştirilen şiddet, sabotaj ve tehdit eylemlerine denir. Biraz derinlemesine inersek aslında çevre sorunlarına ilgi çekmek, manifesto etmek amacıyla yapılan eylemlerdir. Bu eylemlerin şiddeti, ölçüsü ve sıkılığı değişmekle beraber aslında çok geniş bir yelpazeye dağılan eylemler türüdür. Bir tavuk kümesini açıp tavukların kaçmasına sebep olmaktan tutun milyon dolar değerindeki gemiler batırmak da aslında bu tanıma uyuyor. Eko-terörizm’ in gelişimi izlenirse eğer, aslında kökenlerinin çevreci radikalizm’den geldiğini görebiliriz. Çevreci radikalizm, 1960’lara batılı düşünme şeklinin ve küreselleşme, kapitalizm gibi değerlerinin tekrar ele alınıp doğayla tekrar bağlantı kurulması gerektiğini savunur. Bu hareketin öncüleri arasında 1980’lerde “Earth First!” bulunur ve bu oluşum lidersiz bir direniş örgütü olarak tanımlanır. Eylemlerini sivil itaatsizlik ve sabotaj gibi yöntemlerle gerçekleştirirler.
Figür 1. Earth First! hareketinin sembolü
Earth First, eko-terörizm deyince en çok duyulan örgütlerden biridir ve bize eko-terörizm’in gelişimi ile ilgili önemli bilgi veriyor, fakat ilk silahlı eylem 1970’lerin ortasında ABD’ de Kaliforniya ve Oregon eyaletlerinde görüldü. Bu eylemlerin öncüsü olan John Hanna, 1977’ye kadar eylemler gerçekleştirdi, o yıl tutuklanmasından sonra yaklaşık 10 yıl boyunca gerilla tarzı hiçbir saldırı olmamıştır.
1980 yılından sonra ise eko-terörist aktivitelerinde bir patlama olmuştur ve tüm Dünya’ya yayılmıştır. Bu eylemler boyut kazandıkça hükümetler bu eylemlere karşı gittikçe daha fazla yatırım yapmaya başlamıştır. Günümüzde Birleşik Krallık her yıl bütçesinden yaklaşık 5 milyon İngiliz Sterlini harcıyor. Bu son yıllarda artan terörizm ile beraber gündemden düşse de FBI’ya göre eko-terörizm ABD için en büyük iç tehdittir.
Devletlerin bu eylemlere karşı yasa çıkardığını ve bunlara karşı bütçe ayırdığını göz önünde bulundurursak eğer sorunun düşündüğümüzden ciddi olduğunu görebiliriz.
(-Sonuçlar, yöntemleri aklar -Amin Kardeşim) (karikatür: Seattle Times)
Yazan: Erdem ERCAN
Görsel Kaynak: Seattle Times
Comments